Kurum içinde sıradan bir gün. Sabah işe gelmişsiniz. Kapıdan içeri girdiniz. Güvenlik görevlisini gördünüz. Bir “merhaba” dediniz. Şaşkın bir bakış sardı etrafınızı. Yanıt gelmedi. Asansöre bindiniz haydi bir cesaret edip “günaydın” deyin. Hatta bir adım ileri gidin ve o günle ilgili hiç tanımadığınız bir kişiyle sohbete girmeye çalışın.
Korkma, aynı ekibin parçasıyız biz. Ben yabancı değilim.
Neden aynı kurum içinde birbirimizle temas kurmaktan korkuyoruz?
Hele ki bir de üst düzey bir yönetici olarak bu adımları deneyin.
Temasa geçtiğiniz hemen hemen her çalışan size bir “uzaylı” gibi davranmaktan kendilerini alamıyorlar.
Aslında çok da çalışanları zorlamamak gerek bu konuda. İçinde yaşadığımız toplum bizi buna zorluyor.
Hayal edebiliyor musunuz ki, metrobüse bindiğiniz bir gün, içeriye her adımını atan içten bir “günaydın” ile biniyor araca. Ardından da içeridekiler de karşılık veriyor. Aracı terk ederken de “haydi kolay gelsin” diliyor bir vagon dolusu insan.
Komik mi geldi ya da saçma mı? İşte bu yüzden çok gitmeyin çalışanlarınızın üzerine.
Ama bu kültürü yaymak ve yerleştirmek bir kurumdaki herkesin görevi olduğu unutulmasın.
Tek bir “Günaydın” bile bulaşıcıdır.